KALP KRİZİ VE KOLESTEROL YÜKSEKLİĞİ
Kalp krizi kalbe giden koroner damarların daralması ve tıkanması sonucunda oluşabilen bir rahatsızlıktır. Damarların daralmasındaki en büyük etken, kan kolesterol seviyesinin yüksek olmasıdır.
Kolesterol kanda iki şekilde bulunur. Kötü kolesterol olarak adlandırılan LDL (low density lipoprotein) damarlarda darlık ve tıkanmalara sebep olan başlıca nedendir. Damarlarda birikmeye sebep olarak, damar çapının daralmasına ve buna bağlı kalp krizi gelişmesine sebep olur. İyi kolesterol olarak adlandırılan HDL (high density lipoprotein), kötü kolesterolün sebep olduğu birikmelerin ortadan kaldırılmasını sağlar. Damarlarda oluşan darlıkları kısmen giderir. Tıkanıklıklarda herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Kötü kolesterolün yüksek olması durumuna hiperkolesterolemi denir. Hiperkolesterolemi türleri arasında en tehlikeli olanı ailevi hiperkolesterolemi’dir. Ailevi hiperkolesterolemi, genetik yatkınlık sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Avrupadaoranının altında görülen bu durum, ülkemizde %20’nin üzerindedir. Bunun sebebi genetik yatkınlığa sebep olabilecek akraba evliliklerinin ülkemizde yaygın olarak görülmesidir. Çekinik genetik durum olarak bulunma olasılığının en aza düştüğü akraba evlilikleri durumunda ailevi hiperkolesterolemi görülme miktarı diğer durumlara göre çok daha fazladır. Normal evliliklerden doğan çocuklarında genetik ailevi hiperkolesterolemi geçirme riski vardır. Ailevi hiperkolesterolemiyi bu kadar tehlikeli yapan, kalıtsal olarak geçen bu rahatsızlığın beraberinde, damar sertliği, damarların zarında kalınlaşma ve kalp zarının kalınlaşması gibi sorunları da beraberinde getirmesidir. Mevcut kolesterol yüksekliğinin kontrolünün zor olduğu bu rahatsızlıkta, damarlar içerisinde birikme miktarı diğer kolesterol yüksekliklerine göre daha fazla olacağından ve yan sağlık sorunlarının beraberinde getirdiğinden kalp krizi riski çok fazladır. Bu tip hastaların sürekli kontrol altında tutulması ve haftalık olarak kan kolesterol değerinin ölçülmesi büyük önem arz etmektedir. Kalbe giden damarların radyoopak maddeler vasıtasıyla yapılan görüntüleme işlemleri ile incelenmesi ve tıkanıklıklara zamanında müdahale edilmesi gerekir.