 Fizyoterapistler, bu mesleği seçerken başkalarına yardımcı olmak ve onların yaşam kalitelerini arttırmayı amaçlamışlardır.Fizyoterapistler,sahip oldukları bilgi ve yeteneklerini uzmanlaştıkları hastalıklar konusunda, hastalara veya hasta gruplarına uygulamak gayesi içindedirler.Fizyoterapistlik,kendi başına icra edebileceğin bir meslek değildir,herşeyden önce hasta ile birlikte çalıştığınız bir işiniz vardır. Bu yüzden profesyonel olabilmek için sadece bilgi ve yetenekler yeterli değildir.Profesyonel olabilmenin koşullarını sıralayalım.Öncelikle,mesleğin etik ve yasal zeminine uyum sağlanmalıdır.Bahsettiğimiz etik kuralların önceliği hastalardır,amaç hastaları koruyup kollamaktır.Fizyoterapist hastaların haklarını,gururunu ve bireysel hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak çalışılmalıdır.İkinci kuralımız ise,kendine özgü bilgi ve yeteneklere sahip olabilmek.Tabiki her mesleğin mensubu kendine özgü bilgilere sahiptir.Fizyoterapistliğin özünde ise dokunmak yatar ve dokunmak rehabilitasyonun en kapsayıcı maddesidir ,olmassa olmazıdır.Üçüncü kuralımız,eğitimli olmaktır.Her fizyoterapistin bulunduğu ülkenin şartlarına göre uygun bir lisansı olmalıdır.Ülkemizde bu eğitim dört yıllık üniversitelerde verilmektedir.Mezuniyet sonrası alınan sertifikalı eğitim programları da eğitime katkıda bulunmaktadır.Dördüncü kuralımız,bağımsızlıktır.Kşisel özgürlükler, profesyonel olmanın en gerekli özelliğidir fakat bunu yapabilmenin ilk şartı ise yeterli klinik bilgi ve değerlendirme yeteneğine sahip olmak.Bu yüzden fizyoterapistler bilgilerinin analizini ve sentezini yapabilmelidir.Son olarak fizyoterapist; hastalarına,mesleğine ve meslektaşlarına karşı sorumlu olmalıdır.Bu sorumluluk ise herhangi bir dayatma ya da zorbalıkla değil kişinin kendi isteği ve hür iradesiyle olmalıdır. |
